Son günlerde yaşanan bir olay, toplumda büyük bir infiale neden oldu. Bir annenin, küçük çocuğuna acımasızca şiddet uygulaması, çevredekiler tarafından kaydedildi ve sosyal medyada hızla yayıldı. Olay, geçtiğimiz hafta sonu bir konut alanında yaşandı ve anında güvenlik güçlerinin müdahalesine yol açtı. Tutuklanan kadının, çocuğunu döverken yapılan görüntülerin sosyal medyada bulunması, kamuoyunun tepkisini artırdı.
Olay, sabah erken saatlerde yaşandı. Komşular, çocuk seslerinin yanı sıra kadının ses tonunun yükseldiğini duyduktan sonra durumu polise bildirdi. Polisin olay yerine gelmesiyle birlikte, anne E.M. gözaltına alındı. Yapılan incelemelerde, küçük çocuğun üzerinde var olan yaralar ve morluklar dikkat çekti. Sağlık ekipleri, çocuğun durumunu değerlendirmek üzere hastaneye sevk etti. Olayın duyulmasının ardından, sosyal medyada birçok kullanıcı, kadının tutuklanmasını ve çocuğun korunmasını savundu. "Şiddete hayır" etiketleri altında birçok paylaşım yapıldı ve durumun ciddiyeti vurgulandı.
Toplumun bu duruma verdiği tepkiler ise oldukça çeşitliydi. Birçok kişi, “Bu nasıl bir anne?” diye sorarak, çocuk istismarına karşı duyarlılıklarının arttığını belirtti. Durumun kamuoyu tarafından sorgulanması, çocuk koruma yasalarının yeterliliği konusunu da yeniden gündeme getirdi. Çocukların nasıl korunacağına dair sosyal medyada başlatılan tartışmalar, ilgili kurumların duruma el atmasını gerektirdi. Bir başka kullanıcı ise “Daha fazla önlem alınmalı. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için devletin daha katı yasalar çıkarması gerekiyor,” şeklinde yorumda bulundu.
Olayın ardından, E.M. hakkında açılan soruşturmalar devam ediyor. Psikolojik bir değerlendirmeye tabi tutulması gereken ana, mahkemeye çıkarıldıktan sonra tutuklandı. Çocuğun ise aileden korunması için gerekli tüm önlemler alınmakta ve güvenli bir ortamda yaşaması sağlanmaktadır. Ailenin geçmişteki davranışları ve yaşadıkları da araştırılmakta; şiddet uygulayan bireylerin topluma entegre edilebilmesi adına çalışmalar yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Uzmanlar, bu tür durumların sıklıkla yaşandığını ve etkili önlemler alınmadan durumu çözmenin zor olduğunu belirtiyorlar. Çocukların haklarını korumak, toplumun en önemli görevlerinden biri olarak gösteriliyor.
Anne ve çocuk arasındaki ilişkiyi etkileyen bu tür olaylar, sadece victim üzerinde değil, toplum üzerinde de kalıcı yaralar açmaktadır. Son olarak, çocuk koruma yasalarının güçlendirilmesi ve toplumun bu hakikatle yüzleşmesi gerektiğinin altı çizilmektedir. Çocukların yüzleşmek zorunda kaldığı bu tür olumsuzluklardan korunması için hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklarımızı unutmamalıyız.